23 Aralık 2018

Ortaya Karışık...

Kafama estiğinde bazı geceler elimdeki müziklerden defterimin bir sayfasını geçmeyecek kadar sayıda -genelde 15- şarkı seçerek liste oluşturuyorum. O esnada lise yıllarımdan, üniversite yıllarımdan dinlediğim şarkılarla karşılaşıp "evet, böyle bir şarkı vardı" diyerek kendi kendime güzel dakikalar yaşıyorum. Liste aşağıda:

  • Imagine Dragons - "It Comes Back To You", "Demons", "Radioactive"
  • Mickael Miro - "Le Temps des Sourires"
  • Paolo Nutini - "Candy"
  • Redd - "Nefes Bile Almadan"
  • Sezen Aksu - "Farkındayım"
  • Sunrise Avenue - "Fairytale Gone Bad"
  • Les Misérables (Soundtrack) - "Do You Hear The People Sing?"
  • Christina Perri - "Jar of Hearts"
  • Coldplay - "Ink"
  • Damien Rice - "I Don't Want To Change You"
  • The Fray - "Heartless"
  • Indila - "Ego"
  • Madonna - "Frozen"

Yine öyle akşamların birinde listede sevdiğim bir arkadaşımın favori şarkılarından Christina Perri'den 'Jar of Hearts' ile karşılaşıp, sonrasında hangi plak şirketi ile çalıştığını merak edip araştırınca karşıma Atlantic Records çıktı. İlk başta çok tanıdık geldi. Google'da aratınca "1947'de Ahmet Ertegün tarafından kurulan..." şeklindeki cümleyi görünce jeton düştü. 2006 yılındaki acı kaybının medyada haber olduğunu ve o yıllarda ABD'de plak şirketi kuracak kadar cesur bir insanının artık aramızda olmasa da katkısı sayesinde Türkiye'de ve kim bilir Dünya'nın daha başka nerelerinde ruhuna hitap eden müzikleri üretmişti. Anılar da anılara bağlıdır ya çağrışım yaptı istemeden...

26 Kasım 2018

Gelirimiz Bize Dair Çok Şey Anlatır

Nereden bakarsak bakalım zengin ile fakir arasında sıkışmış bir tanımlamanın yaygın olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bunun ne kadarının gerçeği açıklayacak güçte doğru olduğunu bilemeyiz. Bu nedenle sizlere dört gruptan ve bunların belli bazı özelliklerini ve farklılıkları anlatacağım...

Bugün gelir eşitsizliği açısından baz alınan gelir gruplarına baktığımızda yüzde 20 fakir, yüzde 60 orta sınıf, yüzde 20 zengin olarak yapılmış tanımlamayı biraz açacağız. Gelir elbette ayırt edicidir fakat o geliri nasıl elde ettiğimiz ve kullandığımız da bizi açıklayan belki de en önemli parametrelerden biridir. Ne kadar kazandığınız kısmına değinmiyorum çünkü işin sonunda ölçeğe göre analiz yapmış olacağım. Yaparken de halkın genel tabirlerini kullanacağım. Böylece farkına varılmayan ufak farkları sizlere göstermiş olacağım.

25 Kasım 2018

Akaryakıt Protestolarına Alım Gücü Bakımından Baktığımızda...

Akaryakıt konusunda en son 30 Ağustos'ta yazmıştım. Tabi o zaman Fransa'da akaryakıt fiyatlarına gelen zamlara karşı başlayan protestolar daha yoktu...

Eğer "ben hep 50 liralık benzin alıyorum, zam bana etki etmiyor" diyorsanız, sizinle burada vedalaşalım. Ne de olsa geçen sene o paraya 9,12 litre benzin alınırken artık 8,01 litre benzin alınabiliyor.

Döviz kurlarındaki sert yükseliş sonrası düzenli olarak benzine ve motorine gelen zamlar sonrası İstanbul ile Paris arasındaki akaryakıt alım gücünü gelin bir kez daha karşılaştıralım...

Bir kez daha belirtmek isterim, önceki yazıları okumadan bu yazıyı okuyanlar için... Bu karşılaştırmayı olabildiğince basit ve doğru yapabilmek için -genelde düşülen hataya düşmeyerek- Paris'teki akaryakıt fiyatlarını TL'ye çevirmeyeceğiz. İlk yazı ile bu yazı arasında geçen 13 aylık sürede nasıl bir değişim olduğunu inceleyelim ve bu protestoların ne kadarlık bir enflasyon sonrası oluştuğuna bakalım.

14 Kasım 2018

Finansal Okuryazarlık Oranları Nasıl Hesaplanıyor, Türkiye'nin Oranı Kaç?

Sosyal güvenlik sistemi açık veren bir ekonomide yaşıyoruz. Bu, gelecekte bugünkü emekli maaşlarının alım gücünü arayacağız, anlamına geliyor. Bugün de alım gücünün düşük olduğunu göz önünde bulundurursak geleceği güvence altına almamız elzem...

Standard & Poor's, medyada sıklıkla dile getirilen toplumsal meselelerimizden biri olan "finansal okuryazarlık" oranını ölçen bir çalışma yayınladı. Ülkeler bazında hazırlanan bu çalışmada finansal okuryazarlık oranının nasıl ölçüldüğünü sizlere açıklamak istiyorum. Böylece bu çalışmaya göre siz de kendinizi test ederek, bu yönteme göre seviyenizi tespit edebilirsiniz.

Araştırma, 4 temel konu (faiz oranları bilgisi, enflasyon, bileşik faiz, riski çeşitlendirme) üzerinden finansal karar almada etkili olan sorular üzerinden yapılmıştır.

Soruların cevapları en altta.

SORU 1 (Faiz Oranları Bilgisi): Varsayalım 100 TL borç alacaksınız. Hangisi seçerseniz daha az para geri ödemiş olursunuz: 105 TL geri ödeme ya da 100 TL + %3 faiz geri ödeme?

a) 105 TL
b) 100 TL + %3 faiz
c) Bilmiyorum
d) Cevapsız

SORU 2 (Bileşik Faiz): Varsayalım bankaya 2 yıl vadeli para yatıracaksınız ve banka ile yıllık %15 faiz alma konusunda anlaştınız. Banka, size ilk yıl ödeyeceği faizden daha fazla faiz mi öder ikinci yıl yoksa ilk yıl ödediği miktarla ile aynı miktarı mı öder?

a) Daha fazla
b) Aynı
c) Bilmiyorum
d) Cevapsız

SORU 3 (Enflasyon): Varsayalım bugün tükettiğiniz mal sepetinizin fiyatı önümüzdeki 10 yılda iki katına çıktı. Eğer geliriniz de aynı sürede iki katına çıktıysa aynı mal sepetinden ne kadar alabilirsiniz?

a) Daha az
b) Aynı
c) Daha fazla
d) Bilmiyorum
e) Cevapsız

SORU 4 (Riski Çeşitlendirme): Varsayalım biraz paranız var. Sizce paranızın tamamını bir işe veya yatırıma yatırmanız mı ya da birden çok işe veya yatırıma yatırmanız mı daha güvenli?

a) Bir işe veya yatırıma yatırmak güvenli
b) Birden çok işe veya yatırıma yatırmak güvenli
c) Bilmiyorum
d) Cevapsız

24 Eylül 2018

TL'den Euro'ya Geçiş Ne Demek?

Birkaç gündür Türkiye'nin yeni hikayesi "Euro'ya geçiş" olabilir mi, diye kendime soruyorum. Türkiye'nin AB üyesi bir ülke olmasını can-ı gönülden isteyen birisi olarak bu hedefe uygun olarak günün birinde Euro'ya geçip geçmeyeceğimizi merak ediyorum. Ki benim bu konuda yazmam ilk de değil, daha önce önemli iktisatçıların böyle bir kararın Türkiye ekonomisine yansıyacak muhtemel etkilerini dile getirmişlerdi. Ben de bugünkü yazımda sizlere Euro'ya Geçiş'in olumlu ve olumsuz yanlarını derleyerek kafanızda bir çerçeve oluşturmaya çalışacağım. Bildiğiniz gibi son yıllarda Türkiye ile AB'nin arası limoni olmasına rağmen ABD'nin Dünya ve Türkiye ile olan gerilimi sonucu bu limonilik hafif hafif geçirilmeye çalışılıyor. Türkiye olarak başlıca istekler "Gümrük Birliği'nin Güncellenmesi" ve "Vize Serbestisi" olurken AB'nin istekleri "demokratik bir Anayasa", "insan hakları ihlallerinin sona ermesi" ve "hukukun üstünlüğünün gerçekleşmesi" olarak ortaya çıkıyor. Ama en önemlisi Türkiye ekonomisinin bozulmaması! Nedeni basit, borç verdiğiniz kişi veya kurumun işlerinin bozulması sizi de olumsuz etkiler.

19 Eylül 2018

Bir Danimarkalı gibi olmak...

Aslında ilk başta Danimarka ekonomisi ile ilgili bir tweet hazırlıyordum. Derken kendimi Danimarka İstatistik Enstitüsü (Statistics Denmark) internet sayfasında buldum ve farklı verilerden verilere bakarken dikkatimi "Servet ve Borç" (Wealth&Debt) başlığı çekti. İlginç gelen bir bilgi ile karşılaştım. Buna göre Danimarkalılar medeni haline ve çocuklu/çocuksuz aileler olmak üzere çeşitli kıstaslarla dört gruba ayrılarak net varlık tablosu oluşturulmuş. Çok küçük puan farkları olduğu için size ortalamaları söylemeyi tercih ettim.

Danimarkalıların varlıkları ile borçlarını (yükümlülüklerini) incelediğimizde bize ortalama olarak bir Danimarkalının varlıklarının dağılımı şöyle veriyor:
  • Gayrimenkul: %50
  • Menkul: %15
  • Emeklilik Fonu: %30
  • Diğer: %5
Borçlarının dağılımına baktığımızda ise karşımıza varlık dağılımını destekleyen bir sonuç çıkıyor:
  • Konut Kredisi: %77
  • Diğer Krediler: %23
Yani gerçekten de Danimarka ekonomisinde gayrimenkul sahibi olmanın ve onun finansmanının çok önemli bir yeri var. Öte yandan varlıklarının yüzde 30'unun emeklilik için biriktirilmesi de son derece takdire değer bir tercih.

13 Eylül 2018

Bugün Merkez Bankası Faizi Artıracak Mı?

Bugün önemli bir gün.

Dün toplanan TCMB, bugün saat 14:00'da faiz kararını açıklayacak. Döviz kurları 7 Haziran'daki son faiz artırımından beri %40 seviyelerinde bir yükseliş meydana geldi. Bunun altında yatan birçok sebepten biri merkez bankasının yüzde 19.25 faiz ile piyasayı fiyatlarken piyasadaki faizin an itibariyle yüzde 25'i aşmış olması, 24 Temmuz'daki toplantıda faizi sabit tutma kararıyla ateşi daha da körüklemesi ve "yeni" para politikası stratejisi olarak 'FSEN' bakışının (faiz sonuç enflasyon neden) kabul edilip edilmediğini bu toplantı ile netlik kazanacak olması.

Temel olarak TCMB faizinin piyasa faizinden yüksek olması gerekir. Bunun nedeni piyasaya yön verenin merkez bankası olması gerekliliğindendir. Oysa Türkiye'de piyasa kendi kendine hareket etmeye devam ediyor çünkü TCMB piyasayı ağırlıklı ortalama %19.25 faiz ile fonlarken piyasa faizi %25.01 olarak oluşuyor.

Bugünkü toplantıdan ne beklenmeli?


Benim şahsi beklentim TCMB faizinin %17.75 olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda piyasanın önüne geçecek bir artış yani -750 baz puan- %25.00'ın üzerinde bir artış olması.

Ama piyasada objektif beklentiler nedir derseniz 400 baz puanlık bir artış beklentisi hakim denebilir. Hal böyleyken 250 baz puanın altında kalacak bir karar döviz kurlarını tekrar yukarı yönlü ateşleyebilir.

Serena Nerede Hata Yaptı?

Sadece, erkeklerin bundan kurtulabilmesi, kabul edilebilir olduğu anlamına gelmez.

Serena Williams bunun bir parçası. Kötü davranışların nasıl cezalandırıldığı konusunda kadınlar için büyük bir çifte standart var ve sadece teniste değil hayatın her alanında.

Ancak, “bir erkeğin ondan kurtulabilmesi, kadınların da yapabilmeleri gerekir” standardının uygulanması için iyi bir fikir olduğuna inanmıyorum. Daha doğrusu, kendimize sormamız gereken soru şu: “Kural gerçekten gerekli mi değil mi ?

**

Olayı hatırlamam gerekirse: sorun ikinci sette erkenden başladı, Serena Williams'a koçluk için bir uyarı verildi. Bu onun koçu üzerindendi çünkü koçu onu çağırmak için Serena Williams'a iki eliyle işaret ediyordu. Koçların oyuncularını çağırma girişimleri oldukça yaygın yapılan bir kural ihlali olsa da, oyuncuların sıklıkla çağrıldıkları zaman genellikle sadece omuzlarını silkttikleri de doğrudur. Oyuncu, antrenörünün davranışından sorumlu olduğu ve hangi talimatlar verildiğini gördüğü veya duyup duymadığı aslında bir anlam ifade etmiyor. Ortada bariz bir kural ihlali var.

30 Ağustos 2018

Parisli ile İstanbullu Arasındaki Satın Alım Gücü Farkı

Akaryakıt konusunda en son 9 Nisan'da yazdığımı farkettim, gelin bir güncelleme yapalım. Tabi eğer "ben hep 50 liralık benzin alıyorum, zam bana etki etmiyor" diyorsanız, sizinle burada vedalaşalım. Ne de olsa artık o paraya 7.22 litre benzin alınabiliyor.

Bu karşılaştırmayı daha önce iki kez yaptım. İlkini 30 Ekim 2017 tarihinde yazmıştım; ikincisi ise 9 Nisan'daydı. Döviz kurlarındaki sert yükseliş sonrası düzenli olarak benzine ve motorine gelen zamlar sonrası İstanbul ile Paris arasındaki akaryakıt alım gücünü gelin karşılaştıralım yine...

Bir kez daha belirtmek isterim, önceki yazıları okumadan bu yazıyı okuyanlar için... Bu karşılaştırmayı olabildiğince basit ve doğru yapabilmek için -genelde düşülen hataya düşmeyerek- Paris'teki akaryakıt fiyatlarını TL'ye çevirmeyeceğiz.

Aradan geçen neredeyse 5 aylık sürede nasıl bir değişim olduğunu incelemeye başlayalım.

27 Ağustos 2018

Demokrasiler işte böyle ölür

Askeri darbeler ve sair güç kullanarak iktidarlar eskisi kadar çok değişmiyor. Demokrasiler ölmeye devam ediyor fakat bu seçilmiş hükümetler eliyle oluyor.

Soğuk savaştan sonra bunun birçok örneği var: Venezuela, Gürcistan, Macaristan, Nikaragua, Peru, Filipinler, Polonya, Rusya, Sri Lanka, Türkiye ve Ukrayna.

Bugün demokrasilerde geriye gidiş oy sandığında başlıyor. Klasik bir darbede, örneğin Pinoche Şili’sinde, demokrasinin ölümü ani ve ayan beyan oluyor. Cumhurbaşkanı öldürülüyor, hapsediliyor veya sürgüne gönderiliyor. Anayasa askıya alınıyor.

Seçimli yolda anayasal kurumlar ve demokratik kurumlar kalıyor. Yurttaşlar oy veriyor. Seçilmişler demokrasinin içini yavaş yavaş boşaltıyor.

Hükümetlerin demokrasiyi ihmal etme çabaları kanunlara uyduruluyor veya mahkemelerce kabul ediliyor.

Gazeteler yayınlanmaya devam ediyor fakat ya yandaş oluyor ya da sansüre tabi oluyor. Yurttaşlar hükümeti eleştirebiliyor ama vergi veya kanuni problemler yaşayabiliyor. Halk ne olduğunu algılayamıyor. Bir çoğu demokratik yaşamın devam ettiğini sanıyor.

Çünkü rejimin çizgiyi tam olarak geçtiği -darbe, anayasanın askıya alınması gibi- tek bir olay yok. Rejimin baskısından şikayet edenler göz ardı ediliyor, bir çokları demokrasinin aşındığını gözleriyle göremiyor.

21 Ağustos 2018

Arabalara Kimin İhtiyacı Var?

Bu sefer yazımın başlığını bizzat sizinle bu yazımda paylaşacağım raporun adından alıyor.

Rapor, İstanbul'daki trafik sorununu çözmek için işbirliği teklif ediyor. Daha önce Hollanda'ya gidenleriniz Hollanda'nın ulaşımda ne kadar ileri bir noktada olduğunu bilirler. Burada "ulaşımda ileri" olmadan kastım otomobiller için daha çok yol, daha çok otopark yeri, daha geniş çok şeritli yollar, battı çıktılar vs. kesinlikle değil; aksine ulaşımın motorlu araçlar yerine "bisikletli ve yaya" merkezli tasarlanmasından bahsediyorum. Bunlar için de bölgesel olması -dış etkenler ile sürekli aşındırılabileceğinden- yeterli olmayacaktır.

Hele ki İstanbul gibi 15 milyon -Hollanda'nın nüfusu kadar- insanın yaşadığı bir şehirde...

Amsterdam gibi 850 bin nüfuslu bir şehirde en az bir o kadar da bisikletin olmasını sağlamak büyük bir mücadelenin sonucudur. Bu gibi başarılı bir dönüşüm hikayesini ve o serüven boyunca başlarından geçen olayları veya tecrübeleri aktaramadıktan sonra tam anlamıyla huzur bulamayacaklarını düşünüyorum. Yani know-how paylaşımı ve ortak projeler ile bu 'akımı' yaymak...

Bu noktada İstanbul'u insanlar için olmak yerine otomobiller için tasarlanmış bir şehir olarak görmek yanlış olmaz. Üstelik rapora göre, ulaşımı motorlu taşıtlar ile sağlayanlar (%50.72) ile yaya olarak sağlayanlar (%49.28) neredeyse birbirine eşit oranda. Avrupa'nın en büyük şehrinin böylesi bir hayat sunması çok yazık.

13 Ağustos 2018

Üç Farklı Dönem: Refah, Yüksek Tansiyon ve İmparatorluk

2002-2018 arası AKP hükümetlerini üç dönemde incelemek oldukça uygun olabilir. Bu dönemlendirmeye göre 2002-2008 arası refah dönemi, 2008-2014 arası yüksek tansiyon dönemi; 2017 yılındaki rejimi değiştiren Anayasa referandumu ve 24 Haziran seçimleri ile birlikte I. Erdoğan dönemine resmen geçildi. Bu tarz yakın tarih okumaları özellikle subjektif olması yönüyle eleştirilebilir. Ancak bu yazıdaki konumuz; bu dönemlendirmeleri yapmanın ötesinde dönemler arası geçişlerin nedenlerinin derinlemesine incelenmemesi ile beraber dönüşümün yoktan var olduğu yaklaşımını yanlışlamak olacaktır.

Ne oldu da yüksek ekonomik büyüme, düşük kur, düşük enflasyon, AB'ye üyelik ideali ile refah ortamı sunan AKP, tüm gücünü kendi ideallerini yansıtacak sistemi inşaa etmeye adadı. Akabinde de bu hedefine öyle veya böyle ulaştı.

Bu yazıda, doğal olarak, tartışmaya nihai bir nokta koyma iddiası yok.

08 Ağustos 2018

Sabit Getirinin Kryptonite'ı: Enflasyon!

Epeydir faiz oranlarının ekonomiye olan etkisi ile ilgili tartışmaları ve fikirleri okumaktan siz de benim gibi sıkılmış olabilirsiniz. Öte yandan ne zamandır bu konudaki fikrimi de yazmak istiyordum. Bu sayede umarım bir nebze bakış açımı aktarabilme fırsatı yakalamış olurum.

İlk olarak, bir sürü faiz oranı var: kredi faizi, mevduat faizi, bono/tahvil faizi, vb.

O yüzden genel olarak "faizler düşmeli" dendiğinde TCMB'nin bankaları fonlama faizi olarak da ifade edebileceğimiz "bir haftalık repo" faizi (%17.75) önemli çünkü Türkiye'de bankalar ağırlıklı olarak merkez bankasından %17.75 ile aldığı borcu götürüp piyasada daha yüksek faiz oranından başkalarına borç vererek para kazanıyor. Bu noktada da faizlerin düşebilmesi için önce piyasadaki büyük oyun kuruculardan hazinenin para ihtiyacının azalmasıyla DİBS (devlet iç borçlanma senedi/devlet tahvili) faizi düşüşe geçebileceği ortam oluşturulmalı. Çünkü zaten hali hazırda bankalar %17.75 faizle TCMB'den aldığı borcu götürüp 2 yıllık devlet tahviline %22.42'den yatırıp aradaki marj kadar para kazanabilirken kredi faizlerini bu marjın altına çekmeyecektir. Hazine bu ihtiyacını nasıl azaltır? Sıkı maliye politikası araçlarından "kamu harcamalarını azaltma" seçeneği ile (diğer seçenek "vergileri artırma" enflasyonu artıracağı için yanlış olur).

27 Temmuz 2018

İstanbul Bir Bisiklet Şehri Neden Olamıyor?

İstediğiniz sonucu alabilmek için kullanıcı dostu olma günümüzde öncelik olmaya başladı. Kullanım kolaylığı bir yana, amacına yönelik kullanımı sunabilmesi de aynı derecede önemlidir. Söz konusu bisikletse Amsterdam, Viyana, Strasbourg, Londra, Paris, Brüksel, Danimarka, Toronto vs. gibi Dünya'da birçok başarılı uygulamaya sahip kent var. Eğer gerçek niyetiniz bisikleti yaygınlaştırmaksa bu örneklerden feyz almak ve hatta proje aşamasında danışmanlık hizmeti almak da mümkün.

O yüzden olay "neyi, ne kadar istiyoruz" kısmında düğümleniyor.

Şans eseri adı "Bike Share Toronto" olan Kanada'nın Toronto kentindeki bisiklet kiralama sistemi ile ilgili bir video izledikten sonra merak edip Strasbourg'da yaşarken fazla haşır neşir olamadığım bisiklet kiralama sistemi "Vélhop" ile ilgili bir araştırma yaptıktan sonra "İsbike" nasıl diye baktım. Sonrası ise bol düşünselli bir yazı oldu...

İstanbul'da bisikletin neden ulaşım aracı olarak bir türlü trend olamadığı ile ilgili birçok fikre eminim sahipsinizdir. Kentin fiziki imkansızlıklarından tutun da, insanların bisiklet dostu olmamasından, bisiklet kültürünün olmadığından -daha önemlisi olamayacağından- bahsederek birçok kapıyı daha denemeden kapatacak olsanız da bu yazıyı yazmaya karar verdim.

26 Temmuz 2018

Hayalinizde Kurduğunuz Arabayı Almak Yerine...

Bir sabah uyanıp "tüketmek için yaşamaktan" vazgeçmeliyiz. İhtiyaç ile aşırı tüketim arasındaki farkı kendi harcamalarımızda ayırabilmeliyiz. İhtiyaç için aldıklarımız öyle şeyler olmalı ki aldıktan sonra bütçemize ek yük getirmekten ziyade hafifletmeli. Sadece bütçemize mi? Hayır. Yaşam standardımızı da düşürmeden bunu yapmalı. Bu zor bir ikilem doğrusu. Bireysel fayda ile toplumsal faydanın arasındaki zorluk derecesi kadar hassas bir denge.

Öyleyse ne yapabiliriz? Alternatif seçenekleri karşılaştırabiliriz.

Mesela burada da daha önce yazdım, maaşından ilk biriktirdiği para ile otomobil alma eğilimi yüksek olan bir toplumda yaşıyoruz. Bunun sayısız sosyolojik nedeni elbette var ancak sürüden kopmak için bu zinciri kırmamız bazen gerekebilir.

11 Temmuz 2018

Finansal Bağımsızlığa Ulaşmaya Nasıl Karar Verdim

Emekli olmanın insanın hayatına getireceği o keskin değişiklik yerine yıllar içinde ne kadar miktarlık bir birikim sayesinde bu keskin değişimden kendimi ayrıştırarak istediklerimi yapabileceğim bir hayata ulaşabilirim, diye düşünürken buldum kendimi. Yaşam maliyetlerimi karşılayacak miktar, düzenli pasif gelir ile finanse edilebilir mi gibi birçok soruya cevap aradığım hesaplamalar sonucu "finansal özgürlüğe" veya "finansal bağımsızlığa" yaklaşımım daha da belirginleşti.

Tabiki ben de birtakım simülasyonlar -geleceğe dönük projeksiyonlar- yaptım. Ama kendime şu soruyu da ara sıra sormadan edemedim: "Ya hesaplamalarımda hata varsa?" İşte o an, aslında bir dönüm noktasıydı.

Onca saat süren araştırma, okuma, analiz etme, hesaplama ve kontrolden sonrası, kuşku ile olan, o son mücadeleyi aşıp aşamamaktı.

Akla ilk gelen soru "Ya borsa batarsa?", "Ya şöyle olursa...", "Ya böyle olursa..." vs.

Belki de temkinli olmak denebilir bu yaklaşımlara ama esas olan bu ihtimalleri göze alarak bu maceraya başlamaya karar vermektir.
  • Düştüğü gibi çıktığını, çıktığı gibi düştüğünü de kabullenmek lazım.
  • Sabır ve disiplin bu macerada sizin de en çok öğreneceğiniz iki yetenek olacak. 
İlk önce kendime kaç yılda finansal bağımsızlık hedefime ulaşabilirim, diye sordum. Bir yıl? Ya da iki yıl? Neden şimdi değil?

Karar verme süreci birkaç ay sürüyor açıkçası. Tasarruflarımı uzun vadede hangi yatırım aracına yatırırsam enflasyondan korunarak maksimum reel getiri elde ederim, diye epey inceleme yapmanız gerekiyor. Hatta yatırım seçeneklerinin çok olmasından ötürü kaybolabilirsiniz bile.

Yaklaşık bir buçuk yılı geçti ben bu maceraya atılalı...

05 Temmuz 2018

Kriz Öncesi ve Sonrası Volvo'ya Yatırım Yapanın Getirisi

"Tatil Jimnastiği: 3 Hisse, 1 Ekonomik Kriz, 1 Trump", "Volvo, Renault ve ford Otosan hisseleri ne durumda..." ve "Sömestr Jimnastiği: Sadece 3 Hisse" yazılarını okuyanlarınız bu yazının serini dördüncü yazısı olduğunu anlayacaktır; henüz okumamış olanlarınız ise önce linklediğim yazıları okumalarını tavsiye ederim. En son bu seri ile ilgili yazı yazdığımdan beri aradan altı ay geçti. Bu yazıda adından anlayacağınız üzere tek hisseyi inceleyeceğiz.


28 Haziran 2018

Tek Kelime: "Amsterdam..."

Amsterdam... #Iamsterdam

834.713 nüfusa sahip, nüfusunun %80.8'i kadar seçmeni olan, yaklaşık 881.000 adet bisikletin olduğu, günde bisiklete binenlerin oranı %58 olan, 44 müzesi, 40 parkı, 16-17-18. yüzyıllardan kalma 8.863 binası olan, 15 sineması, 55 tiyatro ve konser salonu ile çoklu-kültürlü yapısıyla şimdiye kadar Dünya'da gördüğüm en özgür şehir...

Geçtiğimiz sene Ekim ayında 7 yıldır Amsterdam Belediye başkanlığı görevini sürdüren Eberhard van der Laan (İşçi Partisi), akciğer kanserine yenik düşerek 62 yaşında hayata gözlerini yummuştu. Hollanda'da yerel seçimler bizdekinden biraz farklı olduğu için biraz bahsetmek istiyorum. Mesela seçmenler belediye başkanı seçmiyor, belediye meclis üyelerini çıkaracak siyasi partilere oy veriyor. Belediye meclisi oluştuktan sonra belediye başkanını meclis seçiyor. Bizde ise bildiğiniz gibi yerel seçimlerde "büyükşehir belediye başkanı, belediye başkanı, belediye meclis üyeliği ve muhtarlık" olmak üzere çoğunluğun (salt şart değil) oyu ile seçiliyor.

23 Haziran 2018

Starbucks Çöp Hisse Olma Yolunda Mı?

Starbucks Corporation (borsa kodu: SBUX) borsada değer kaybetmeyi sürdürüyor. Geçtiğimiz seneden bugüne neredeyse %15.12 değer kaybetti, üstelik S&P 500 %30 değerlenmişken...

Öne sürülen nedenlere baktığımızda ilk olarak 4 Haziran 2018'de üç hafta içerisinde CEO görevini bırakacağını açıklayan -akabinde ABD başkanlığı için aday olması beklenen- Howard Schultz'un -Google, Amazon, Ford, Goldman Sachs, Microsoft vb. birçok büyük şirket de- 2017 yılında Trump'ın göçmenlere bakışına karşı politika hamlesi olarak belli sayıda göçmeni sadece göçmen olması ön koşulu ile işe alacaklarını açıklamıştı. Starbucks özelinde bu sayı 75 ülkedeki mağazalarında 5 yıl içerisinde 10.000 göçmeni istihdam edeceği yönündeydi. Buna literatürde "forced hiring" deniyor ve pozitif ayrımcılık olarak kabul ediliyor.

19 Haziran 2018

Satın Alım Gücümüz Fransa'dan 2,5 Kat Az!

Saat 12:00'da TÜİK, 2017 yılı "Satın Alma Gücü Paritesi" (SGP) geçici sonuçlarını kendi internet sitesinde yayınladı. İçinde iki önemli gösterge var: "SGP'ye göre kişi başına GSYH endeks değerleri" ve "SGP'ye göre kişi başına fiili bireysel tüketim değerleri".

16 Haziran 2018

Yarışın Son Düzlüğüne Girildi

Beklenmedik bir dip dalga ile karşılaşılmadığı takdirde 24 Haziran’da HDP’nin baraj altında kalması durumunda şu anki iktidar Meclis’te çoğunluğu kazanacak. İster seçim barajı adaletsizliği deyin ister temsilde adaletsizlik, ittifak yasası gerçekten demokrasi adına bir utanç vesilesi oluyor.

Aslında 1 Kasım seçimlerinden bu yana eriyen iktidar bloğunun zayıfladığı görülüyor. Anketlerde MHP’nin yüzde 7 gibi bir oy alması beklense de bana bu oran biraz şişirilmiş gibi geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise ilk defa “kapsayıcı” ve “lider” özelliklerini taşıyan bir adayla yarışıyor: Muharrem İnce. Öte yandan Erdoğan’ın AK Parti mahalle başkanları toplantısında, sosyal medyaya düşmeyeceği düşüncesiyle yaptığı -bizzat kendisinin de “dışarıda bunları konuşmam” diyerek altını çizdiği- sandıklarda hakimiyet kurulması ile ilgili ve HDP’nin baraj altı kalması gerektiği direktifi verdiği konuşması şaşırtıcı değil. Ne de olsa kayıtta görüldüğü gibi seçimin sonucunun bu hamlelere bağlanması “işlerin başlamadan biteceğini” ve “çantada keklik olmadığını” belirtmesi açısından önemli.

12 Haziran 2018

İstanbul vs. Londra

Bugün Youtube'da şans eseri daha önceden birkaç videosunu izlediğim, Londra'ya dair gündelik hayatla ilgili faydalı bilgiler paylaşırken Özer bey ve ailesinin Ankara'dan Londra'ya uzanan hayat hikayesinden kesitlere tanıklık edebiliyorsunuz: "Londra'da Yaşam". Ben de bunun üzerine daha önce Paris ile ilgili yapmış olduğum "Fransızlar üç kat fazla akaryakıt alabiliyor" başlıklı yazıma bir de Londra'yı ekleyeyim dedim. Hadi öyleyse verileri derlemeye başlayalım...

11 Haziran 2018

Sandıkta Kaç Tane Oy Kullanacağınızı Biliyor Musunuz?

Oy vermeden önce...

Sandıkta iki ayrı konu için oy kullanılacak:

1. Cumhurbaşkanı seçeceksiniz. 6 tane aday var. Hangisinin seçilmesini istiyorsanız onun üzerine damgayı vuracaksınız.

2. TBMM'ye milletvekili seçeceksiniz. Burada da seçime bazı partiler tek başına katılıyor, bazı partiler ise ittifak olarak katılıyor. Tek başına katılan partiler için %10 seçim barajı var; ittifak olarak katılanlar için ittifakın toplam oy oranına %10 seçim barajı var.

13 Mart 2018 tarihinde mecliste kabul edilen ve 16 Mart 2018 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 7102 numaralı kanunda yapılan değişiklikle seçimlerde "ittifak" yapılmasının önü açıldı. Bu kanun değişikliğinin 20. Maddesine göre artık seçim ittifakı yapılması halinde, %10'luk barajın hesaplanmasında ittifak yapan siyasi partilerin aldıkları geçerli oyların toplamı esas alınacak ve bu siyasi partiler için ayrıca baraj hesaplaması yapılmayacaktır.

10 Haziran 2018

Top benim, Oynatmıyorum!

Bu fotoğraf Bavyera'da düzenlenen 2015 yılındaki G7 Zirvesi'nden... Angela Merkel'in hemen arkasında Alman Alpleri görünüyor. O zamanki ABD Başkanı Barack Obama ise sırtı kameraya dönük olan. Obama'nın otururken Merkel'in ayakta oluşu ile ilgili çok sayıda senaryo yazılmıştı... Tam bu anlamlı fotoğrafa bakarken dün, Kanada'da düzenlenen 2018 G7 Zirvesi'nde çekilen, yine bu kareye benzer bir fotoğraf Almanya hükümeti sözcüsü Steffen Seibert tarafından kendi Twitter hesabından yayınlandı (Merkel'in 2005'den beri Almanya'da iktidar olduğunu hatırlatalım). Akabinde fotoğrafa da anlam yüklemek için herkes sıraya girdi. İşte o fotoğraf...

09 Haziran 2018

Hızlı Giden Eski Model Bir Arabadayız

Şimdiye kadar açıklanan en önemli vaat bence dün gece (ne zaman) Kadıköy'de (nerede) söylendi: "Ayrımcılığı kaldıracağız" (ne).

Kim söyledi? -Muharrem İnce...

Nasıl söyledi? -Seçim otobüsü üzerinden etrafı iğne atılsa düşmeyecek şekilde kalabalık olarak.

Neden söyledi? -Toplumumuzun görünür olmayan ama en bilinen sorunu bu da o yüzden.

Birleştirirsek 5N1K'yı: "Muharrem İnce, dün gece Kadıköy'de toplumumuzun görünür olmayan ama en bilinen sorununu seçim otobüsünün etrafı iğne atılsa düşmeyecek şekilde kalabalık bir haldeyken söyledi: "Ayrımcılığı kaldıracağız".

07 Haziran 2018

Feminist Kabine

İspanya'da uzun süredir devam eden ve Başbakan Rajoy hükümeti ile ilişkilendirilen yolsuzluk davası sonuçlandı. 2011'den beri iktidarda olan ve son seçim sonuçları sonrası -merkez sağ bir parti olan Halk Partisi'nin lideri- azınlık hükümeti kurabilmiş olan Rajoy'un hükümeti Cortese Generales'de (İspanya meclisi) yapılan güvenoyu yoklaması sonucu düşürüldü.

06 Haziran 2018

Yarın Merkez Bankası Faizi Artıracak Mı?

Yarın önemli bir gün.

TCMB olağan toplantısı var. Döviz kurlarının alıp başını gitmesinin altında yatan birçok sebepten biri merkez bankasının yüzde 16.50 faiz ile piyasayı fiyatlarken piyasadaki faizin an itibariyle yüzde 17.94 olması bu toplantıdan nasıl bir sonuç çıkar diye kafada soru işaretleri bırakıyor.

Temel olarak TCMB faizinin piyasa faizinden yüksek olması gerekir. Bunun nedeni piyasaya yön verenin merkez bankası olması gerekliliğindendir. Oysa Türkiye'de piyasa kendi kendine hareket etmekte çünkü TCMB faizi %16.50 iken piyasa faizi %17.94 olduğu için.

03 Haziran 2018

20 Yıl Sonra 'Fenerbahçe'de Devrim' Yolda

Yarın önemli bir gün olacak. Fenerbahçe SK kongre üyeleri, sandık başına giderek gelecek 3 yıl için başkanının kim olacağına karar verecek.


İki seçenekleri var:

1. 1998'den beri aralıksız başkanlık yapan Aziz Yıldırım.

2. Yeniliğin timsali -normal bir kulüpte karşısına aday bile çıkmayacak- Ali Koç.

30 Mayıs 2018

Vergilerimiz 2018'de Nerelere Harcanacak

Herkese selam...

Umarım hepiniz bir yerlerde kendinize küçük baloncuk kadar zaman ayırıp vatandaşlık göreviniz olarak ödediğiniz vergilerin (brüt asgari ücret için %43; 6.000 TL brüt bordrolu için %55'i kadar) nerelere harcandığını merak edip bakma fırsatı buluyorsunuzdur.

Eğer Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü'nün internet sitesine girip bu verileri incelemeye zamanınız yoksa veya nasıl bakacağınızı bilmiyorsanız ben sizler için bir yazı hazırlamaya karar verdim.

23 Mayıs 2018

Döviz Tam Gaz Giderken TCMB Neyi Bekliyor?

-Tak tak tak...
+Kim o?
-Merkez bankası.
+Ne oldu?
-Biz seçim tatiline çıkıyoruz.
+Ne?
-Kur BİST'e emanet, hoşçakalın...
+Kur alır başını gider, yapmayın!
-...
+Hey???
-...
+!!!

18 Mayıs 2018

Geliriniz varsa, Yatırım yapabilirsiniz

Aranızda kendi bütçesini yönetme konusunda zorluklar yaşayanlarınız mutlaka vardır: az geliri olup ay sonunu denkleştiremeyenler de çok geliri olup harcamasından artan parayı nasıl değerlendireceğine karar veremeyenler de...

Elbette yoksulluk sınırının altında yaşayanlar için bu söylediklerim fazlasıyla havada kalacaktır. Birikim için belli standart yaşam koşullarına sahip olmak gerektiği bir gerçekliktir. Bunun sebebi sürdürülebilir olmasının bu sınırı aştıktan sonra mümkün olmasında yatıyor.

Yani siz ucu ucuna geçinirken yüklü miktarda tasarruf yapabilmeniz çok zor ama imkansız değil.

16 Mayıs 2018

Üç Temel Meseleyi Tartışıyoruz...

Bugün üç temel meseleyi tartışacağız...

  1. Parlamenter sisteme dönüş gerçekçi bir hedef mi?
  2. Dolar kuru limandan demir aldı mı?
  3. Yönetimde cinsiyet eşitliği bir ütopya mı?
Öyleyse hadi gelin başlayalım...

15 Mayıs 2018

24 Haziran'da Sistemin Kilitlenmesi Mümkün Mü?

Son zamanlarda tartışılan TBMM çoğunluğunun Cumhurbaşkanı seçilen adayın üye olduğu siyasi partiden (kendisini destekleyen ittifaktan) farklı olması durumunda sistem gerçekten kilitlenir mi, bakalım...

14 Mayıs 2018

Cari Açık Çaktırmadan Rekor Kırıyor

Saat 10:00'da cari işlemler dengesi istatistikleri açıklandı.

Sonuç?

Beklentileri aşan dolar cinsinden cari açığımız artışını sürdürüyor. Bugünkü verilerle birlikte cari açık miktarı 55.4 milyar dolar oldu.

01 Mayıs 2018

AB Üyeliği'nde ve Vize Serbestisi'nde Neredeyiz...

Kimilerinin "kirli anlaşma" kimilerinin ise "Kayseri pazarlığı yaptık" diye adlandırdığı AB ile Türkiye arasındaki Göçmen Krizini çözerken -Kenan Evren döneminde başladığı dile getirilen- AB ülkeleri tarafından Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına uygulanan vize uygulamasını da ortadan kaldırmanın dahil olduğu 72 maddelik bir anlaşma yapılmıştı.

Yakından takip edenleriniz bu maddeleri de, hangi maddelerin kabul edil(me)diğini de hatırlayacaktır. Peki öyleyse vize muafiyetinde son durum ne diye bakmadan önce AB Üyeliği'nde son durumumuza bakıp sonra ona bakalım...


18 Nisan 2018

Erken Seçim Kararı Doğaçlama Mı Yoksa Planın Bir Parçası Mı?

Dün gündeme bomba gibi düşen "erken seçim" açıklaması herkes için sürpriz oldu. Ama gerçekten sürpriz bir karar mıydı yoksa planlı mıydı? Size teorimi anlatıyorum...

17 Nisan 2018

Siyasetin Değişmeyen Yöntemi: "Eskiyi Kötüle, Yeniyi Yücelt"

Sizlere bugünkü yazımda 1950 yılında TBMM'de geçen bir olayı aktaracağım.

Tutanaklara geçen aşağıdaki cümleler ve çok partili ikinci seçimler olan 1950 genel seçimlerinde yüzde 55 oy oranıyla meclisin yüzde 85'ini elde eden Demokrat Parti'nin ilk başbakanı Adnan Menderes ile yüzde 39,6 oy oranıyla meclisin yüzde 14,2'sini oluşturan Cumhuriyet Halk Partisi'nin 1947-1949 arası Başbakan yardımcılığı da yapmış olan Trabzon Milletvekili Faik Ahmed Barutçu arasında gerçekleşmiştir.

14 Nisan 2018

Birleşik Krallık'ta Memnuniyetsizlik Artıyor

YouGov tarafından 9-10 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilen anket sonuçları önemli veriler ortaya koydu. Özellikle bir önceki anketin 4-5 Nisan olmasına rağmen bariz bir değişim gözlemleniyor.

Son ankete (9-10 Nisan) göre Birleşik Krallık'ta iktidardaki koalisyonun büyük ortağı Muhafazakar Parti'nin oy oranı bir önceki ankete (4-5 Nisan) göre %42'den %40'a, ana muhalefet partisi olan İşçi Partisi'nin %41'den %40'a düşerken; Liberal Demokrat Parti %7'den %9'a çıkmış gözüküyor.

"Yarın bir genel seçim yapılsa kime oy verirsiniz?" sorusu sorulduğunda ise; 2017'deki Theresa May'in kendi iktidarını sağlamlaştırmak adına tarihteki ilk erken seçime gidip tek başına iktidarı kaybetmesi ile sonuçlanan seçimde Muhafazakar Parti'ye (CP) oy veren seçmenlerin %76'sı oy vereceğini söylüyor. Aynı oranlar İşçi Partisi (LP) için %74, Liberal Demokrat Parti (LDP) için %55 iken İskoç Ulusal Partisi (SNP) herhangi bir fire seçmeni nezdinde vermemiş gözüküyor.


09 Nisan 2018

Fransızlar üç kat fazla akaryakıt alabiliyor

Akaryakıt konusunda uzun süredir yazmadığımı farkettim, gelin bir güncelleme yapalım. Tabi eğer "ben hep 50 liralık benzin alıyorum, zam bana etki etmiyor" diyorsanız, sizinle burada vedalaşalım.

08 Nisan 2018

Fantastik Canavarlar: Grindelwald'ın Suçları - rol alanlar, vizyon tarihi, konusu ve bilmeniz gereken her şey

Harry Potter hikayesinin iki jenerasyon öncesini anlatan "Fantastik Canavarlar" serisi devam ediyor...

2016 yılında gösterime giren Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerede Bulunurlar J.K. Rowling'in Büyücü Dünyası'nda 1920'lerin New York'una bizleri götürmüştü. Aslında bu sadece bir başlangıçtı.

31 Mart 2018

Kahve Ürünlerine de 'Kanser Uyarısı' Konuyor

Günün birinde kahvelere kanser riski uyarısı konacağı kimsenin aklına gelmezdi sanırım. Bir de üstüne kahve severlere kahvelerinden vazgeçip vazgeçmeyeceklerini sorsak herhalde cevap vermek yerine sadece gülerlerdi.

Dün ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki bir yargıcın büyük kahve şirketleri ile süren sekiz yıllık savaşı sonuçlandı ve kahve şirketlerinin ürünlerinin üzerinde kanser uyarıları taşıması gerektiği kararını verdi.

26 Mart 2018

Demokrasiden Sonrası Olur Mu?

Bir yabancı diktatörün finansmanıyla seçimi kazan... 
Sonra, seçimi kazandıran diktatörün devrilmesi için çaba harca...

İki günlük gözaltının ardından, adli denetim koşuluyla serbest bırakılan eski Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy skandalı özetle böyle.

Facebook'tan Tam Sayfa Özür Metni

Bilgilerinizi koruma sorumluluğumuz var.
Eğer yapamazsak, onları hak etmiyoruz.

2014 yılında milyonlarca insanın Facebook bilgilerinin bir üniversite araştırmacısının yapmış olduğu bir quiz uygulamasıyla sızdığını duymuş olabilirsiniz. Bu bir güven ihlaliydi ve zamanında daha fazlasını yapamadığımız içim üzgünüm. Bunun bir daha tekrarlanmaması için gerekli adımları şimdi atıyoruz.

Bu tip uygulamarı fazla bilgi almadan durdurduk.
Artık Facebook’a giriş yaptığınızda veri uygulamalarının aldıklarını sınırlıyoruz.

Biz bunu düzeltmeden önce büyük miktarlarda veriye erişimi olan her uygulamayı da inceliyoruz.
Başkalarının da olduğunu bekliyoruz. Ve onları bulduğumuzda onları yasaklayacağız ve etkilenen herkese bunu söyleyeceğiz.

Son olarak, size hangi uygulamalara erişime izin verdiğinizi hatırlatacağız, böylece istemediğiniz takdirde kapatabileceksiniz.

Bu topluluğa inandığınız için teşekkür ederim. Sizin için daha iyisini yapacağıma söz veriyorum.


Mark Zuckerberg
Facebook

25 Mart 2018

Desteklenen Kolonlar Ne Kadar Dayanır

29 Mart'ta açıklanması beklenen "Proje Bazlı Teşvik Sistemi" kapsamında yatırımcıların 23 proje için yararlanabileceği teşvikleri aşağıda sizler için tek tek sıraladım; 

  1. Gümrük vergisi muafiyeti, 
  2. KDV istisnası, 
  3. Bina inşaat harcamaları için KDV iadesi, 
  4. Yatırım tutarının 2 katına kadar Kurumlar Vergisi indirimi veya 10 yıla kadar Kurumlar Vergisi istisnası, 
  5. 10 yıla kadar sigorta primi işveren hissesi desteği, 
  6. 49 yıl süreyle bedelsiz yatırım yeri tahsisi, 
  7. Yatırımın tamamlanmasını müteakip öngörülen istihdamın 5 yıl sağlanması şartıyla söz konusu taşınmazın bedelsiz olarak yatırımcıya devredilmesi, 
  8. Yatırımın finansmanında kullanılan yatırım kredisi için 10 yıla kadar faiz veya kar payı desteği ya da hibe desteği, 
  9. 10 yıl süreyle gelir vergisi stopajı desteği, 
  10. Enerji tüketim harcamalarının yüzde 50'sine kadar en fazla 10 yıla kadar enerji desteği, 
  11. 5 yılı geçmemek üzere aylık brüt asgari ücretin 20 katına kadar nitelikli personel desteği,
  12. Yatırım tutarının yüzde 49'unu geçmemek üzere ve edinilen payların 10 yıl içinde halka arz veya yatırımcıya satışı şartıyla sermaye katkısı, 
  13. Kamu alım garantisi ve altyapı desteğiyle izin, ruhsat, tahsis, lisans ve tescillerde istisna getirilmesi şeklindeki desteklerin bir veya birden fazlasından yararlanabilecekler.

24 Mart 2018

Üzümünü Ye, Bağını Sorma!

Bu yazımda dış borçlanmaya veya dışarıdan kaynak kullanımı ile ilgili birkaç bilgi aktaracağım.

T.C. Hazine Müsteşarlığı'nın yayınladığı güncel (20/3/18) verilere göre; "Merkezi Yönetim Yurt Dışı Kredi Anlaşmaları" kalemine baktığımızda 2010-2017 arası kullanılan toplam kredi miktarı $18.457.889.420 olarak karşımıza çıkıyor.

23 Mart 2018

Facebook Skandalı'nın 5N1K'sı

Bu yazıyı Bilal Eren'in Twitter hesabından paylaştığı tweet dizisinden alıntı yaparak oluşturdum. Kendisine bu aydınlatıcı paylaşımlarından ötürü teşekkür etmek istiyorum ve bu konuda bilgi edinmek isteyenler için bir kaynak görevi görmesini ve tarihe bir iz bırakmasını umuyorum.

Eğer hazırsanız... Ne, nerede, ne zaman, neden, nasıl, kim sorularının cevapları huzurlarınızda. 

22 Mart 2018

Norveç'in Başkenti, Sürdürülebilir Bir Şehir Planlıyor

Sürdürülebilir bir gelecek için ihtiyacımız olan en önemli şey biraz sabır...

**

Oslo Havalimanı, sürdürülebilir havacılıkta geçerli yeni bir standart belirlemek istiyor. Geçen sene, dünyanın ilk BREEAM sertifikalı yeşil terminalini kullanıma açmıştı. Şimdi ise havaalanı etrafında tamamen yeni ve sürdürülebilir bir şehir inşa etmek istiyor.

Asıl amaç havaalanının enerji kullanımını yüzde 50 azaltmaktı.

Yeşil terminal, sürdürülebilir ormanlardan elde edilmiş doğal ahşap ve taş kullanılarak yapıldı. Pencereler gün ışığı kullanımını en üst düzeyde çıkarmak ve yolculara etraflarındaki tüm alanı görebilme imkanı yaratmak için yerleştirildi.

Bu terminal BREEAM sertifikasında "Mükemmel" (en yüksek ikinci derece) derecesine sahip Dünya'daki ilk havalimanıdır.

19 Mart 2018

Avrupa'da İş Bulmak Kolay Mı, İşinden Memnun Olanlar Hangi Şehirler?

Avrupa Komisyonu'nun bünyesinde yer alan ve merkezi Lüksemburg'da olan Avrupa İstatistik Ofisi ya da diğer bir adıyla Eurostat, Avrupa'daki ülkelerin başkentleri ve önemli şehirlerini kapsayan iş memnuniyet anketinin sonuçlarını açıkladı.

İki cümle yöneltilen ve cevapları ölçmek için beşer seçenek sunulan anket sonuçları, şu şekilde:

  1. Bu şehirde iyi bir iş bulmak kolay: "Kesinlikle Katılıyorum" / "Katılıyorum" / "Katılmıyorum" / "Kesinlikle Katılmıyorum" / "Bilmiyorum / Cevapsız".
  2. İş durumumdan: "Çok Memnunum" / "Yeterince Memnunum" / "Memnun Değilim" / "Hiç Memnun Değilim" / "Bilmiyorum / Cevapsız".

18 Mart 2018

Vadeli TL Yatırımcısı'nın Gözardı Ettiği İhtimal

Bir miktar paranız olduğunu varsayalım. İster TL, isterse döviz olsun. Normal bir mevduat sahibinin favori yatırım aracı: "Vadeli TL". Neden budur? Çünkü ana para koruması olduğunu düşünür.

Çoğu toplumda insanların veya yakınlarının başına korkutucu finansal kayıplar gelmesi neticesinde risk almayı tercih etmeyen (güven sorunu olan) ve riskten korunmaya çalışan bir kitle var. Bu kitle genelde banka banka vadeli TL için faiz oranı teklifi alıp en yüksek verene yatırır.

Peki gerçekten de ana para korumada mıdır?

10 Mart 2018

Gelecekten Bir Gün - 2

Çok uzun zaman sonra bu saatte kendisini ayakta bulmuştu. Zaman daha fazla geçmesin artık diye düşünüyor ve Radyo Eksen eşliğinde yürüyordu...

Elinin altında "Galata Postası" adında bir başka zamana ait şahane kapaklı bir defter, arkasını çevirdiğinde güzel anılara, içini açtığında emeğini, kapattığında ise tekrar açma isteği uyanıyordu. Ne yazık ki yazısız tek bir sayfası bile kalmamıştı, doluydu onca değişik harflerle ağzına kadar... Rastgele bir sayfasını açtı: "Ele Alınan ihraçlar" başlığı altında beş madde belirdi gözünün önünde: hizmet ahlakı, mağaza zincirleri, büyük markaların malları, şirket reklamları ve süpermarketçilik.

Altında da ince harflerle yazılmış bir not: "Günümüzde AB de ABD kadar bir tüketim toplumudur."

09 Mart 2018

Rusya'dan Stockholm'e Nükleer Tehdit

Son dönemde nakit para kullanımının azalması ile gündeme gelen refahın, sadeliğin ve güzelliğin bütünleştiği İsveç'te eski korkular tekrar su yüzeyine çıkmaya başladı. Soğuk Savaş döneminden kalan bu korkunun adı "Rusya tarafından işgal edilme" korkusu.

04 Mart 2018

Amerikan Dizilerindeki "Algı Kapıları"

Bugün sizlere izlediğim dizilerden bir tanesi ile ilgili izlenimlerimi paylaşacağım.

İlk bölümü geçen sene 27 Şubat'ta yayınlanan aksiyon, drama ve gerilim türündeki: Taken.

Konusunun "eski bir CIA ajanının geçirdiği trajik bir olay sonrası verdiği mücadele" olduğunu söyleyebiliriz. Bunun yanında benzer türde ve zaman aralığında kimi daha yumuşak kimi daha sert benzer dizilerin üretildiğini de eklemeliyim: The Brave, Macgyver, Seal Team, Designated Survivor, ... vb.

26 Şubat 2018

Gelecekten Bir Gün - 1

Sıradan bir Cumartesi günü hafta içi çalması için ayarladığı alarmı hafta sonu (tatil gününde) kapatmayı unutmuş, uykusunu tam alamamanın yanında tekrar uyuyamamanın vermiş olduğu tatsızlıkla yataktan kalkmış bulunmaktaydı. Keyfi kaçmıştı. Huysuzluktu yaptığı ama elinde değildi. Ne de olsa iki gün alarmsız uyanma lüksü vardı ve biri artık gitmişti.

20 Ocak 2018

Sömestr Jimnastiği: Sadece 3 Hisse

"Tatil Jimnastiği: 3 Hisse, 1 Ekonomik Kriz, 1 Trump" ve "Volvo, Renault ve ford Otosan hisseleri ne durumda..." yazılarını okuyanlarınız bu yazının serini üçüncü yazısı olduğunu anlayacaktır; henüz okumamış olanlarınız ise önce linklediğim yazıları okumalarını tavsiye ederim. 2018 yılında aklım hala daha Asya'daki gelişen ekonomilere giren 149 milyar dolar var. Damlası gelse BIST metamorfoz geçirirdi. Borçla büyüyen dev ekonomi Çin'in kredi ile büyüme politikasını değiştirme çabalarını gördükçe Türkiye'nin de bir yerden sonra bu sürdürülemez bağımlı büyüme modelini arşivlere kaldırması lazım.

01 Ocak 2018

Mezuniyet Taklaları Atmak

Hızlı trendeyim, cips kokusu ile bezenmiş, tam tamına dolmamış, bu yeni, gıcır gıcır vagonda bir başıma pencereden demiryolunun ne kadar da hakiki yolculuk hissi verdiğini düşünüyorum. Zor oldu ama aslında bu seyahatin şerefini yüksek lisans mezuniyetime borçluyum. Vardığımda küçüklüğümün geçtiği sokaklardan geçeceğim. Biraz onun heyecanı var diyebilirim. Ama hala daha "şimdi ne yapacaksın?" sorusunu soranları tatmin edecek bir cevabım bulunmuyor. Bulunmasını isterdim. İşin zorlaşmış kolay kısmı bitti şimdi gerçekliğe dönebilmek için emek harcama zamanı. Her şey bir yana MEZUN olmam bile bir mucizeydi ülkenin bu halini dikkate alırsak. O yüzden şimdi biraz keyfini sürmece...