21 Ağustos 2017

Başlangıç

Uzun zamandır yazmak istiyordum. Yazamıyordum. Yazmak için doğru duyguya sahip olacağım anı bekliyordum. O gün bugünmüş. Yazıyorum. Bu kadar çok nokta koyduğumu hatırlamıyorum eski yazılarımda. En azından kullandığım cümle yapıları daha farklıydı. Bakalım nasıl gidecek...

Bu yazıyı yazdıran şarkıdan bahsederek, hatta mümkünse yazıyı okurken size eşlik etmesini de önerdiğim, başlamak istiyorum. Çok aşina olduğum bir şarkıydı. Eminim siz de ilk duyduğunuzda benimle aynı hisleri paylaşacaksınız. Sonrası için: "Donnie Darko".

Olay şöyle başlıyor. Ara sıra dinlediğim ve radyo programlarını beğendiğim France Bleu Alsace'ı dinliyorum. Bunu mümkün kılan myTuner uygulaması da önemli bir yere sahip. Sadece Fransızca şarkılara yer vermekle kalmayan bir radyo olmasından ötürü de sempatimi kazanmış bir radyodur. Ne de olsa gelişmiş ülkelerde pek azımızın farkında olduğu çoklu bir kültür ortamı vardır. Tabi her insanın her insandan öğreneceği bir şey olduğu gibi her kültürün de başka bir kültüre katabileceği bir şeyler var. Hatta çok şey var. Yeter ki değişime açık olabilelim.

Programları keyiflidir. Zamanınızı iyi geçirmeniz için program yapar, zaman geçsin diye değil. Ara sıra dinlemek kendi gerçekliğinizden bir adım uzaklaşmak için gerçekten çok doyurucu oluyor. Ve sizi düşünmeye sevk edebiliyor. Düşündükçe de yanlış öğrenmelerle bezenmenin üst üste yanlış yollara sapan bir sürücünün vardığı yeri varmak istediği yer sanması gibi bir düğüme dönüştüğünü farkettiriyor. Yanlış üstüne yanlış bize doğru vermek yerine doğrudan başka bir şey verir. Veriyor. Yanlışın doğru gibi evrensel olması ve göreceli olmaması sadece durumu daha da zorlaştırıyor.

Biz şimdilik bir mola verelim. MJ'in söyleyecekleri var: "Heeeyyy!"