İki seçenekleri var:
1. 1998'den beri aralıksız başkanlık yapan Aziz Yıldırım.
2. Yeniliğin timsali -normal bir kulüpte karşısına aday bile çıkmayacak- Ali Koç.
Ama söz konusu Mehmet Demirkol'un dediği gibi "Fenerbahçe Cumhuriyeti" olunca aslında çeşme başlarını tutmuş, makamlara kök salmış ve aidatlarını ödeyemeyen kongre üyelerinin aidatlarını ödeyerek kendi seçmenini yaratmış 20 yıllık bir iktidar ile mücadele edilecek ve gücü kaybetmemek için çirkeflikte sınır tanınmayacağını bugünkü genel kurul konuşmalarında yeterince gördük.
Elbette, buraya kadar bir Fenerbahçeli olarak (kongre üyesi olmadan) Ali Koç'u desteklediğimi anlamışsınızdır. Bunun birçok sebebi var ancak benim açımdan;
- Fenerbahçe'yi 20 yılda içine düştüğü borç batağından kurtarmak,
- Unutulmaya yüz tutmuş görkemli günlerine yeniden döndürmek,
- "Kaba saba, mahalle kabadayısı" üslubunu defedip yerine Fenerbahçe'ye yakışır centilmenliği geri getirmek,
- "Başarısızlıklar için bahaneler üretmeyen, sorumluluk almayan, taraftarını küstüren ve ona hesap vermeyen" anlayışı "şeffaf, sorumluluk alan ve taraftarının memnuniyeti için efor harcayan" anlayış ile değiştirmek.
İşte bütün bu yanlışlıkları düzeltebilecek bir isim Ali Koç. Biçilmiş kaftan hatta tam da bu iş için. Yarın umarım kazanır, şayet kazanamazsa da zihinlerde yaktığı mum öyle kolay kolay sönecek cinsten değil.
**
Öte yandan Fenerbahçe Basketbol'dan geçtiğimiz sene 11 milyon Avro veren Doğuş'un çekilmesi söz konusu epeydir. Bunun alternatifi olarak Spor Toto'nun 5 milyon Avro'luk bir teklifi olduğu ve mali açıdan sıkıntılı olan kulübün sadece bu teklifle Obradovic'i takımın başında tutması gerçekten güç olabilir; Obradovic'in istediği takımı kuramama durumundan ötürü. O nedenle Ali Koç'un Obradovic'in gitmek istemesi durumunda yerine Orhun Ene'yi düşündüğü ve kendisi ile irtibata geçtiği söylentileri var.
Özellikle son yıllarda futboldaki başarısızlıktan kaçarak basketboldaki başarılara sığınan taraftarın bu olasılıktan hiç hoşlanmayacağını düşünüyorum.