26 Temmuz 2018

Hayalinizde Kurduğunuz Arabayı Almak Yerine...

Bir sabah uyanıp "tüketmek için yaşamaktan" vazgeçmeliyiz. İhtiyaç ile aşırı tüketim arasındaki farkı kendi harcamalarımızda ayırabilmeliyiz. İhtiyaç için aldıklarımız öyle şeyler olmalı ki aldıktan sonra bütçemize ek yük getirmekten ziyade hafifletmeli. Sadece bütçemize mi? Hayır. Yaşam standardımızı da düşürmeden bunu yapmalı. Bu zor bir ikilem doğrusu. Bireysel fayda ile toplumsal faydanın arasındaki zorluk derecesi kadar hassas bir denge.

Öyleyse ne yapabiliriz? Alternatif seçenekleri karşılaştırabiliriz.

Mesela burada da daha önce yazdım, maaşından ilk biriktirdiği para ile otomobil alma eğilimi yüksek olan bir toplumda yaşıyoruz. Bunun sayısız sosyolojik nedeni elbette var ancak sürüden kopmak için bu zinciri kırmamız bazen gerekebilir.



Hayalinizde kurduğunuz arabayı düşünün şimdi, varsayalım fiyatı da ₺150.000 olsun. Hesabınızda da ₺150.000 olsun ve düzenli de maaşınız olduğunu kabul edelim. Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye'de sıfır model bir araba satın aldıktan sonraki beş yıl içerisinde yakıt, vergi, sigorta, bakım vs. için ortalama toplam satın aldığınız miktar kadar para harcanıyormuş. Şimdi düşünün -hiç kredi ile almayı karıştırmıyorum bile- beş yıl içerisinde 'hayalinizdeki' araba için harcayacağınız miktar ₺300.000 olacak... Başka bir deyişle aylık ortalama ₺2.500 sadece arabanızı yasalara uygun bir şekilde bulundurmanız ve kullanmanız için harcamanız gerekecek.

Oysa paralel bir evrende ₺150.000 hesabınızda dursa ve onunla;

  • son 11 yılda hisse değeri yıllık ortalama %20 artan,
  • temettü verimliliği ortalama %7 olan,
  • temettü artış oranı ortalama %30 olan,
  • bilançosu sağlam,
  • sektöründe birinci olan,
ve Tuncay Turşucu'nun listelediği hisselerden birine yatırım yapsanız ve üstüne beş yıl boyunca düzenli olarak ayda ₺2.500 katkı yapsanız (alacağınız temettüleri komple geri yatırsanız), ne olurdu sizce?

Borsa, uzun vadede sunduğu getiri imkanları ile belki de haberiniz olsa hayalinizdeki o arabadan sizi vazgeçirebilirdi bile.

Öncelikle ilk başta koyduğunuz ₺150.000'lik sermayenizin amorti süresi 5-6 yıl (hiç katkı yapmasanız 9-10 yıl) olurdu. Beş yılın sonunda ₺127.000, sonraki sene ile birlikte ise ₺170.000 temettü elde etmiş olurdunuz.

Beş yılın sonunda toplam ₺300.000 yatırmış olacaktınız ve toplam varlığınız da ₺761.445 edecekti. Ek olarak beş yılın sonunda artık aylık katkı yapmayı bırakıp, temettüleri de geri yatırmak yerine harcamayı tercih etseydiniz yıllık ₺53.301 (her yıl artan) ile aylık ₺4.441 olmak üzere -ki bunu vadeli TL yaptığınızda az biraz daha fazla olur aylık getiri- bir pasif gelire sahip olacaktınız...


Sonuç olarak, uzun vadeli yatırımcı olmak kolay bir iş değil, sağlam mide gerektiriyor. Çünkü kimi zaman sert düşüşler varlığınızın azalmasına neden olduğunda panik yapmamak gerçekten zor. Ama hiçbir düşüşün sonsuza kadar sürmediği gibi hiçbir yükselişin de sonsuza kadar sürmeyeceğini bilerek düzenli yatırım yapma alışkanlığını edinebilirseniz, kazançlı çıkabilirsiniz.

Hepinize iyi günler...