Kim söyledi? -Muharrem İnce...
Nasıl söyledi? -Seçim otobüsü üzerinden etrafı iğne atılsa düşmeyecek şekilde kalabalık olarak.
Neden söyledi? -Toplumumuzun görünür olmayan ama en bilinen sorunu bu da o yüzden.
Birleştirirsek 5N1K'yı: "Muharrem İnce, dün gece Kadıköy'de toplumumuzun görünür olmayan ama en bilinen sorununu seçim otobüsünün etrafı iğne atılsa düşmeyecek şekilde kalabalık bir haldeyken söyledi: "Ayrımcılığı kaldıracağız".
Ayrımcılık dediğim gibi "görünür olmayan" derinden hissedilen bir problem, görünür olan problem ekonominin kötü gidişatı...
Hızlı giden eski model bir arabanın hararet yaptığını ve motor kaputunun altından duman çıkmaya başladığını görüyoruz. Yüksek sürate çıktıktan sonra kullanıldığı için balatalar yanmış haliyle fren pedalı da sertleşmiş... Hava yastığı var mı bilmiyoruz, varsa çalıştığından emin değiliz... Kaza olmasın diye dua mı ediyoruz yoksa yalvarıyor muyuz o da belli değil... Seyrediyoruz.
**
Anlayacağınız ilk fırsatta ekonomiyi soğutmamız gerekiyor. Aksi takdirde parçalar bozulacağı için değiştirmemiz gerekecek (veya kaza yapacağız; sadece mala değil cana da zarar gelecek) ve maliyetli olacak (çok daha maliyetli olacak). Enjeksiyonlu büyüme ile yaratılan zombi şirketler doğanın dengesine kendilerini bırakmaları gerekiyor. Bu da enflasyonun kontrol altına alınırken ister istemez işsizliğin artacağını gösteriyor.
Fakat toplanan vergiler doğru şekilde kullanılırsa, en azından yoksulluk azalabilir.
Öte yandan enflasyon aldı başını gidiyor. Son açıklanan verilere göre yıllık TÜFE %12.15 ve Yİ-ÜFE %20.16 oldu. Bu bize kabaca enflasyonun bu döviz kuru seviyesinde sabit kaldığı takdirde gideceği noktayı gösteriyor: %15.35!
Formül: X=[(Yİ-ÜFE)-(TÜFE)]x0,40+TÜFE bir köşenizde bulunsun.
Bu yüksek faiz ve enflasyon sarmalında kâğıt üzerinde reel faiz pozitif olsa da bankaya gidip vadeli TL yaptırmak istediğinizde size sunulan teklifler mesela benim bankamda negatif kalıyor. Böyle olunca en azından paranızın alım gücünü korumak için dövize mecburen yöneliyorsunuz. Aksi takdirde servetinizin erimesine göz yumuyor olmalısınız.
TCMB 2015'ten beri ne yapıyor?
Yazıyla...
Şubat ayı yıllık enflasyon oranı %7.55 ve henüz Mart ayı %7.61 gelmemişken 24 Şubat 2015 tarihinde aldığı kararla politika faizini %7.75'den 25 baz puan indirerek %7.50 yapmıştı. O zaman dolar kuru 2.46 seviyesindeydi, azalış sonrası 2.50 seviyesini geçmişti. [Geç likidite penceresi: %12.75'ten %12.25'e çekildi.]
Kasım ayı yıllık enflasyon oranı %7.00 ve henüz Aralık ayı %8.53 gelmemişken 24 Kasım 2016 tarihinde aldığı kararla politika faizini %7.50'den 50 baz puan artırarak %8.00 yapmıştı. O zaman dolar kuru 3.45 seviyesindeydi, artış sonrası 3.40'a kadar düşmüştü. [GLP: %9.75'e kadar düşmüş olan oranı %10.00'a çıkardı.]
23 Mayıs 2018'de dolar kuru 4.92 seviyesini görünce TCMB GLP'yi %13.50'den %16.50'ye yükseltti, kur 4.60 seviyesine çekildi.
Nisan ayı yıllık enflasyon oranı %10.85 ve henüz Mayıs ayı %12.15 gelmemişken 31 Mayıs 2018 tarihinde aldığı kararla politika faizini %8.00'dan 850 baz puan artırarak %16.50 yapmıştı. O zaman dolar kuru 4.53 seviyesine çıktı. [GLP:%16.50'de sabit kaldı.]
Mayıs ayı yıllık enflasyon oranı %12.15 gelmişken 7 Haziran 2018 tarihinde aldığı kararla politika faizini %16.50'den 125 baz puan artırarak %17.75 yaptı. Dolar kuru 4.57 idi, haftayı 4.47'den kapattı. [GLP: %16.50'den %20.75'e çıkardı.]
24 Kasım 2016'dan sonra geç likidite penceresi yoluyla faiz artırımı yapıp faiz artırımı yapılmadığı algısını muhafaza etmek istendiği için politika faizi gibi kullanılıyordu, en son 14 Aralık 2017'de %12.75 olan GLP'yi baz alırsak 2018 yılında şimdiye kadar 500 baz puan artırım yapıldığı kabul ediliyor. Ama aslında GLP 7 Haziran kararı sonrası %20.75 yapıldığı için 800 baz puandan bahsediyoruz.
Görselle...
GLP | Faiz | Enflasyon | $/₺(önce) | $/₺(sonra) | GLP-Enflasyon | |
Öncesi |
%12,75
|
%7,75
| ||||
24/02/2015
|
%12,25
|
%7,50
|
%7,61
|
2,46
|
2,50
|
%4,64
|
24/11/2016
|
%10,00
|
%8,00
|
%8,53
|
3,45
|
3,40
|
%1,47
|
24/01/2017
|
%11,00
|
%8,00
|
%9,22
|
3,78
|
3,83
|
%1,78
|
16/03/2017
|
%11,75
|
%8,00
|
%11,29
|
3,62
|
3,63
|
%0,46
|
26/04/2017
|
%12,25
|
%8,00
|
%11,87
|
3,57
|
3,56
|
%0,38
|
14/12/2017
|
%12,75
|
%8,00
|
%11,92
|
3,88
|
3,86
|
%0,83
|
25/04/2018
|
%13,50
|
%8,00
|
%10,23
|
4,08
|
4,06
|
%3,27
|
23/05/2018
|
%16,50
|
%8,00
|
%10,85
|
4,92
|
4,60
|
%5,65
|
31/05/2018
|
%16,50
|
%16,50
|
%10,85
|
4,46
|
4,53
|
%5,65
|
07/06/2018
|
%20,75
|
%17,75
|
%12,15
|
4,57
|
4,47
|
%8,60
|
Kaynak: TÜİK, TCMB ve investing.com |
Yukarıdaki tabloda Şubat 2015 ile Nisan 2018 arasına bakarsanız yüksek enflasyon ortamında düşük faiz uygulamasının sonucunun dolar kurunu 2.50 seviyesinden bugünkü seviyelere çıkardığını görebilirsiniz. Burada GLP-Enflasyon sütununda yine de pozitif faiz vermiş olması yetmiyor maalesef çünkü diğer gelişen ülkelerden daha cazip olmak için gelişen ülke paralarının ortalaması olan en az 300-400 baz puan pozitif fark olması gerekiyor.
Literatüre Ümit Akçay hocanın çabalarıyla "FSEN" (faiz sonuç enflasyon netice) teorisi olarak geçen -kendi savunduğu teori değil, yanlış anlamayın İktidar'ın 'inanarak' uyguladığı teorinin kavramsallaşması ona ait sadece- hatırı sayılır hiçbir ekonomist tarafından savunulmayan bu teorinin etkisini görüyoruz.
**
Faiz tek nedeni miydi?
En nihayetinde faizi artırması yetecek miydi, diye sorarsak tabiki büyük ihtimalle tamamen durdurmaya yetmeyecekti.
2015-2018 dönemi canlı bombaların patladığı, sayısız insanımızı kaybettiğimiz, Rus savaş uçağının düşürüldüğü, Rusya ile ikili ilişkilerin bozulduğu, başbakanın cumhurbaşkanı tarafından istifa ettirilip yerine başkasının atandığı, seçimden seçime gidilen ve sonunda rejimin değiştiği, askeri darbe teşebbüsünün denendiği, sonrasında büyük çoğunluğu haksızca ve adaletsizce işsiz bırakılıp mağdur olduğu feci bir dönemdi.
**
Dolayısıyla kötü yönetimin varlığını 'güçlendirerek' sürdürmesi nedeniyle gereken restorasyonun boyutu artmayı sürdürüyor, diyebiliriz. Eh, ekonomi de bundan nasibini almaya devam ediyor.