31 Ekim 2017

AB Vize Serbestisi Neden Askıda?

Avrupa Birliği Komisyonu'nun 13 Haziran 2017'de açıkladığı son raporunda Türk Vatandaşlarına vizelerin kaldırılmasına ilişkin üzerine anlaşılan 72 maddeden 65'inin yerine getirildiği 7 tanesinin ise yerine getirilmediği belirtmişti. Bu maddeleri çoğumuz bilmiyoruz ya da yanlış veya eksik biliyoruz.

30 Ekim 2017

Fransız, Türk'ün üç katı benzin ve motorin alabiliyor

Bir güne daha akaryakıt zamlarıyla başladık. Sabah saatlerinde haber ajanslarının geçtiği bilgiye göre benzine 12 kuruş, motorine ise 17 kuruş zam yapıldı. Buna göre 31 Ekim 2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere İstanbul'da benzinin litre fiyatı 5.50 TL'ye, motorinin fiyatı ise 4.93 TL'ye yükseldi. Türkiye'de vaziyet böyleyken Fransa'da Ekonomi & Finans Bakanlığı'nın yayınladığı akaryakıt fiyatlarına (prix des carburants en France) nasıl acaba diye merak edip bir bakayım dedim. Paris'in 15. bölgesindeki Grenelle Bulvarı'ndaki, aynı zamanda Eyfel Kulesine 1 km mesafedeki, Total istasyonunda kurşunsuz 95 oktan benzin fiyatı 1.47 euro, motorinin fiyatı ise 1.39 euro.

24 Ekim 2017

Öğrenci Değişim Programlarında Yeni Bir Uygulama: "Sınırötesi Mobilitesi"

Bugün sizlere C40 toplantısını, metropollerin belediye başkanlarının karbon salınımı azaltmak için şehirlerdeki toplu taşıma ve bisiklet kullanımı artırma ile ilgili hedeflerini ve projelerini yazacaktım. Ancak Youtube'da Université de Strasbourg'da öğreneciler için yapılan bir proje sunumuna denk geldim ve proje gerçekten çok hoşuma gidince sizlere biraz bu proje hakkında yazmak istedim.

Strasbourg Üniversitesi, Karlsruher Teknoloji Enstitüsü, Albert-Ludwigs Freiburg Üniversitesi, Yukarı-Alsaz Üniversitesi ve Basel Üniversitesi ortaklaşa bir proje geliştirmişler. Projenin adı "Sınırötesi Mobilitesi" (mobilité transfrontalière). Amaç üniversite öğrencilerinin -lisans, master, doktora- trenle (maksimum uzaklık 1.5 saat olmak üzere) sabah başka bir üniversiteye gidip öğleye kadar seçtikleri derse girdikten sonra şehrin parklarında, müzelerinde, kafelerinde, tiyatrolarında, çarşılarında kendilerine kültürel açıdan zenginlik katabilecekleri zamanlar geçirmelerini sağlamak. Böylece Fransız-Alman kültürel gelişimini artırmak ve kaynaşmasını sağlamanın mümkün olabileceğini hayal etmişler. Bir ön şart veya ödemeniz gereken bir ücret de bulunmuyor, istekli olmak ve felsefesini benimsemek yeterli.

23 Ekim 2017

Brüt Maaşınız AB Ülkelerinden Hangisine Denk?

Gelişmiş ülkeler ile gelişen ülkelerdeki hayat standardını ölçmek için kullanabileceğimiz birçok farklı gösterge var. Bunlardan karşılaştırma yaparken önemli olduğunu düşündüğüm ve iktisat eğitimi almamış vatandaşlarımızın bile kolaylıkla anlayabileceği bir gösterge seçtim. Yararlandığım kaynakları linkleyerek merak edenleriniz ya da kontrol etmek isteyenleriniz için paylaşacağım.

21 Ekim 2017

Kardaki İzler (Wind River, 2017)

Bu yazımda sizlere 2017 yapımı bir filmden bahsedeceğim. Baştan söyleyeyim sinema eleştirmeni olmadığım için bu yazı filmin bir eleştirisi olmaktan ziyade kendi çıkarımlarım ve çözümlemelerimi içeren deneme tadında bir yazı olacak.

Orijinal adı "Wind River" olan film, Türkiye'de geçtiğimiz ay vizyona girmişti. Sinemada gitme şansını yakalayamadığım için üzüldüğüm filmlerden biri olduğunu belirtmek isterim. Nedenine gelirsek aslında soğuk topraklarda geçen klasik bir suç filmi izlemeyi bekliyordum ama izledikçe bir sanat filmi izlediğimi farkederek kendimi daha da kaptırdım. Normalde sanat filmlerinde çoğu insan sıkılabiliyor, bazılarında benim de sıkıldığım oluyor. Genelde hikayeyi kaçırdığımı hissettiğimde veya beni pek sarmadığında sıkıldığımı ve akabinde filmden koptuğumu gözlemledim. Sizlerin de kendinize göre nedenleri muhakkak vardır. Filmi anlatmadan önce biraz filmin başrollerini paylaşan Elizabeth Olsen ve Jeremy Renner hakkında birkaç bilgi vermek istiyorum. Hatırlayanlarınız olacaktır 8 sezon süren ve 1987-1995 yılları arasında çekilmiş olan ülkemizde de yanlış hatırlamıyorsam TRT'de gösterilen "Bizim Ev" (Full House) adlı bir aile dizisi vardı. IMDB'de 6.7 puan alması sanırım yeni jenerasyona bu dönemde pek hitap etmemesinden de kaynaklanıyor olsa gerek yoksa o dönem için gerçekten müthiş bir aile dizisiydi. İzleyenleriniz Tanner İkizlerini hemen hatırlayacaktır. İşte o ikizler Mary-Kate Olsen ile Ashley Olsen'dan başkası değil. Yani Elizabeth Olsen'ın kendisinden 3 yaş büyük olan ablaları. 1989'lu olan Elizabeth Olsen 1994'te ablalarıyla birlikte oynadığı "How the West Was Fun" filmiyle oyunculuğa adım atmış, sonrasında çeşitli filmlerde rol almıştır. Oynadığı enteresan filmlerden bir tanesi "How I Met Your Mother" dizisinde Ted Mosby karakterini canlandıran Josh Radnor'ın yazıp yönettiği 2012 yapımı "Liberal Arts" filminde başrolü paylaşmasıdır. İlginç olma nedeni, Josh Radnor'ın Ted Mosby karakteri ile kazandığı ünü dizi sonrası süreçte adından söz ettirecek yeterli sayıda projede yer almamasıyla ve seçici olmasıyla eleştirilmesine rağmen Elizabeth Olsen'ın onunla film çekebilmiş olmasında yatıyor.

20 Ekim 2017

Volvo, Renault ve Ford Otosan hisseleri ne durumda...

"Tatil Jimnastiği: 3 Hisse, 1 Ekonomik Kriz, 1 Trump" yazısını okuyanlarınız bu yazının bir devam yazısı olduğunu anlayacaktır; henüz okumamış olanlarınız ise önce linklediğim yazının başlığına tıklayarak yazıyı okumaları tavsiye ederim. Portföy yatırımları küresel ölçekte son sürat gelişen ülkeler ve ABD borsalarına girişi devam ediyor. Bu durum, ekonomik krizle burun buruna olan Türkiye ekonomisi için olumlu ama kalıcılığına dair şüphelerin her zaman taşındığı bir etki yaratıyor.

19 Ekim 2017

Türkiye'nin Gerçek Gündemi...

Basın, Deniz Baykal'ın sağlık durumunda son duruma odaklanmışken...

*

Resmi nikah kıyma yetkisinin müftülere de tanındığı yeni yasaya dair "Müftüler kıysın bence sorun yok. Bu uygulama tamamen gündemi değiştirmeye yönelik çalışmadır" diyen %72.5 oy oranıyla seçilmiş "CHP'li" Kadıköy Belediye başkanı...

*

Rusya'ya petrol kadar değerliymiş gibi domates satmak için mekik dokuyan, son olarak "imtiyazlı domates" modelini deneyerek Rus pazarını domatesle domine etmeyi planlayan hükümet...

18 Ekim 2017

Küresel Ekonominin Geleceğine Çin'deki Seçimlerin Etkisi...

Çin Komünist Partisi'nin 19. Ulusal Kongresi bugün Xi Jinping'in 3,5 saatlik konuşmasıyla başladı. Mao'nun günler süren konuşması düşünüldüğünde kısa bir konuşma olduğu bile düşünülebilir.

Her beş yılda bir gerçekleşen kongreyi, önemli bir siyasi geçiş süreci izleyecek. Görüşmelerin bir hafta kadar sürmesi ve üst yönetimi oluşturan kadronun birkaç üyesinin emekli olmasının yanı sıra yönetim kadrosundaki değişim, Xi Jinping'in iktidarını güçlendirecek ve destekçilerini ulusal ofise yükselteceğe benziyor.

17 Ekim 2017

Dolar endeksi paralarının ₺ karşısındaki serüveni...

Bugün sizlerle dolara ek olarak dolar endeksini oluşturan para birimlerinin 2016-17 performansına ve 2015-16 performansına bakacağız.

Bu paralar; EUR, JPY, GBP, CAD, SEK, CHF.

Soldaki grafik 17 Ekim 2016-2017 yılları arası değişimi gösteriyor. Türk Lirası ne denli değer kaybetti görebiliyoruz. TL, dolar endeksi para birimlerine karşı hiç de azımsanmayacak cinsten kayıplar yaşamıştır. Başka bir deyişle bu oranları geçen sene bugün bu paralara yatırım yapanların kazançları da olarak da görebilirsiniz.

15 Ekim 2017

Vize krizinin Türkiye'ye etkileri...

Bildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta sonu ABD, Türk vatandaşlarına vize vermeyi durdurmuş, akabinde Türkiye de aynı uygulamayla karşılık vermişti. Bunun etkilerinin döviz kurları ve Borsa İstanbul üzerindeki etkisini göreceğimizi ve kötü olacağını da önceki yazımda söylemiştim.

Tahmin ettiğimiz gibi 6 Ekim Cuma günü 3,6149'dan kapanan dolar/tl kuru, vize krizi sonrası 9 Ekim Pazartesi günü gün doğmadan Uzakdoğu piyasalarında 3,8060'ı görmüş (%5,28 USD karşısında TL değer kaybetmiş) sonrasında yavaş yavaş bu değer kayıplarını uygulama kalkmamış olsa da kalkacağı düşüncesi ile telafi edebilmiş ve 13 Ekim Cuma günü 3,6349'dan kapanmıştı.

Yani TL, haftayı %0,55'lik değer kaybıyla kapattı diyebilsek de bu kriz anında döviz alanlar fazladan para kaybetmiş veya kazanmış olması da mümkün.

08 Ekim 2017

Diplomasi Tarihimize Not Düşmek Adına...

Birkaç gün önce ABD'nin İstanbul Konsolosluğu'nda görevli bir personel, casusluk suçlamasıyla mahkemeye çıkarılmış ve tutuklanmıştı.

Yaklaşık 40 dakika önce ABD Büyükelçiliği Twitter hesabından yapılan açıklamada "Son zamanlarda yaşanan olaylar, ABD Hükümeti'ni, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin ABD Misyonu'nun tesisleri ve personelinin güvenliğine ilişkin taahhütlerini yeniden değerlendirmek zorunda bırakmıştır" diyerek bu konuya atıfta bulunuyorlar.

Ve diplomatik yaptırım olarak da "ziyaretçi sayısını en aza indirmek" adı altında Türk vatandaşlarının vize başvurularını askıya alarak bir anlamda ekonomik yaptırım uygulamış olacaklar. Etkisini yarın görmeye başlayacağız. Ne şiddette olur bekleyip göreceğiz.

06 Ekim 2017

İstanbul, İstanbul olalı...

Bugün, İstanbul'un İngiliz İşgali'nden Kurtuluşu'nun 94. yılı...

İngilizler, İstanbul'u I. Dünya Savaşı sonunda, 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması'na dayanarak 13 Kasım 1918'de -bugünlerde çalıştırılmayan ve atıl durumda bırakılmış, kimi zaman yangınlara göğüs germiş, otele dönüşmemek tarihsel misyonunu korumak için bu hassasiyetleri taşıyan vatandaşlar tarafından savunulmuş- Haydarpaşa Tren Garı'nın yakınına demirleyip fiili işgali başlatmıştı.

04 Ekim 2017

Titanik etkisi ile yaşamaya dair...

Bugün günlerden Çarşamba...

Ülke gündemi;

  • Ani bir kararla TEOG'un kaldırılması sonrası yıllardır denenen ve yeterince başarılı olmayan yeni sistemlerin biriktirdiği "çocuklarımız iyi bir eğitim sistemine ne zaman kavuşacak" endişesinin yayılması,
  • İstanbul Büyükşehir Belediye başkanının istifası sonrası kamuoyunun gerekçesini fazla sorgulamadan ve ne olduğuna dair somut bir nedenin açıklanmamasına rağmen durumu normalleştirerek sorun etmediği,
  • MTV'ye (Motorlu Taşıtlar Vergisi) yüzde 40 zam yapıp tepki gelince düşürmek için kırk takla atılırken gerçekte yapılan toplam vergi zamlarının yüzde 15'ine denk gelen MTV'ye odaklanılması,
  • Vergi zamlarına ek olarak Mehmet Şimşek'in "ya borçlanacağız ya da vergileri artıracağız" açıklaması ile bir anlamda kötü bütçe yönetimini itiraf etmesi,
  • Ankara Büyükşehir Belediye başkanının istifa ettirileceğine dair söylentilerin çıkması sonrası yapılan yuvarlak açıklama/cevaplar arka planda Gökçek'in Topbaş'a göre daha sıkı pazarlık yaptığı izlenimi vermesi,
Ekonomistin gündemi;
  • İstanbul'da İstanbul Ticaret Odası (İTO) paylaştığı Eylül ayı enflasyon rakamlarına göre aylık ve yıllık artış sürmeye devam ediyor ve üretici fiyatlarının tüketici fiyatlarına geçişkenliğini dikkate aldığımızda daha da süreceğe benziyor: %9.20
  • Dolar/TL (USDTRY) an itibariyle bu yazıyı yazarken 3,5660 olduğundan ötürü yıllık artış yüzde 16.85 ve cari açık veren ülkeler arasında ilk üçte olduğumuzu da dikkate aldığımızda enflasyonda kur etkisinin farkında olunması,
  • 2003 yılı Ocak ayında 100 TL ile alabildiği mal ve hizmet sepetini 2017 Eylül ayında 331,2 TL ile alabiliyor hale gelmesi,
  • Çekirdek enflasyonun (enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç TÜFE) yüzde 10,98 ile Şubat 2004'teki yüzde 11,51'den sonraki en yüksek seviyesine görmesi,
  • Borsada yatırım yapılacak kağıtların iyi birkaç şirketle sınırlı olduğu bir döneme girilmesi,
  • FED, ECB gibi önemli merkez bankalarının "bilançolarında azaltma yapma veya faiz artırımı gibi araçlarını kullanır mı acaba" endişesi,
Halkın gündemi;
  • Yap-işlet-devret modelinin mimarı Thatcher, nam-ı değer Demir Leydi, tarzı uygulamalarla yapılan köprülerden biri olan Osmangazi Köprüsü'nün yapımına karşı belli sayıda araç garantili işletim hakkı verilmesi sonrası garanti sayısının yarısı dolayında araç geçmesinden ötürü aradaki fark olan günlük 2.1 milyon TL (yıllık 774.1 milyon TL) FSM ve Boğaziçi köprülerindeki geçiş ücretlerine yapılan zamlarla karşılanması,
  • Otomobil satışlarında ÖTV'nin KDV'sinin alınarak hesaplanan vergilendirilmiş fiyat sonrası 1 araba alırken 1 araba da devlete alıyormuş gibi para ödemekle kalmayıp sonraki 5 yıllık süreçte  arabanın anahtar teslim fiyatının yaklaşık yüzde 30'u kadar harcama (yakıt, araç muayene, servis/bakım, MTV, kasko, trafik sigortası, vb.) yapmamızın gerecek olması,
  • Yaşam pahalılığının rahatsız edici boyuta ulaşması,
  • Toplu taşımanın yetersizliği (sefer sayısının azlığı), kalitesizliği (tehlikeli sürüşün ve teknik arıza ihtimalinin yarattığı tedirginlik), yoğunluğu (sefer sayısı kısa zaman aralıklığında olmadığı için araç içlerinin kalabalık olması),
  • Aman ev sahibi kiraya bu yıl zam yapmasa,
  • Çalışıyorum ama niye çalışıyorum, çalışıyorum ama yerimde sayıyorum!
--

Evet, daha pek çok madde var yazabileceğimiz ama özetle ve aklıma gelenleri bir çırpıda sizlerle paylaşmak istedim.

ÜLKE: Döngüsel bir eğitim sistemi değişikliği içerisine girmiş, Türkiye ekonomisinin %30'unu oluşturan İstanbul'un belediye başkanı neden göstermeden istifa ettiği gibi unutulabilen, 8 kişiye 1 arabanın düştüğü ama siyasi faturasının en az olacağının düşünüldüğü kitleye vergi zamlarını umarsızca yapabilen, başkentinin kadrolu belediye başkanı hakkında çıkan istifa dedikodusu sonrası garip pazarlık iddialarının ortaya atılabildiği eşsiz bir yer.

EKONOMİST: Titanik etkisini hiç aklından çıkarmadan yaşa.

HALK: Gördüğünüz gibi kullandığı köprünün de kullanmadığının da parasını ödeyen, hanesine bir araba alırken bir tane de devletine bağışlayan, yaşam kalitesi gelişmiş ülkelere kıyasla hayli düşük olan, gelirinin yüzde 30'unu kiraya harcayan, tasarruf yapamayan bir halk mutsuz olmaz da ne olur...

--

Titanik Etkisi: "Facianın imkansız olduğu düşüncesi, genellikle hiç akla gelmeyecek bir faciaya neden olur" -Gerarld M.Weinberg).