21 Ekim 2017

Kardaki İzler (Wind River, 2017)

Bu yazımda sizlere 2017 yapımı bir filmden bahsedeceğim. Baştan söyleyeyim sinema eleştirmeni olmadığım için bu yazı filmin bir eleştirisi olmaktan ziyade kendi çıkarımlarım ve çözümlemelerimi içeren deneme tadında bir yazı olacak.

Orijinal adı "Wind River" olan film, Türkiye'de geçtiğimiz ay vizyona girmişti. Sinemada gitme şansını yakalayamadığım için üzüldüğüm filmlerden biri olduğunu belirtmek isterim. Nedenine gelirsek aslında soğuk topraklarda geçen klasik bir suç filmi izlemeyi bekliyordum ama izledikçe bir sanat filmi izlediğimi farkederek kendimi daha da kaptırdım. Normalde sanat filmlerinde çoğu insan sıkılabiliyor, bazılarında benim de sıkıldığım oluyor. Genelde hikayeyi kaçırdığımı hissettiğimde veya beni pek sarmadığında sıkıldığımı ve akabinde filmden koptuğumu gözlemledim. Sizlerin de kendinize göre nedenleri muhakkak vardır. Filmi anlatmadan önce biraz filmin başrollerini paylaşan Elizabeth Olsen ve Jeremy Renner hakkında birkaç bilgi vermek istiyorum. Hatırlayanlarınız olacaktır 8 sezon süren ve 1987-1995 yılları arasında çekilmiş olan ülkemizde de yanlış hatırlamıyorsam TRT'de gösterilen "Bizim Ev" (Full House) adlı bir aile dizisi vardı. IMDB'de 6.7 puan alması sanırım yeni jenerasyona bu dönemde pek hitap etmemesinden de kaynaklanıyor olsa gerek yoksa o dönem için gerçekten müthiş bir aile dizisiydi. İzleyenleriniz Tanner İkizlerini hemen hatırlayacaktır. İşte o ikizler Mary-Kate Olsen ile Ashley Olsen'dan başkası değil. Yani Elizabeth Olsen'ın kendisinden 3 yaş büyük olan ablaları. 1989'lu olan Elizabeth Olsen 1994'te ablalarıyla birlikte oynadığı "How the West Was Fun" filmiyle oyunculuğa adım atmış, sonrasında çeşitli filmlerde rol almıştır. Oynadığı enteresan filmlerden bir tanesi "How I Met Your Mother" dizisinde Ted Mosby karakterini canlandıran Josh Radnor'ın yazıp yönettiği 2012 yapımı "Liberal Arts" filminde başrolü paylaşmasıdır. İlginç olma nedeni, Josh Radnor'ın Ted Mosby karakteri ile kazandığı ünü dizi sonrası süreçte adından söz ettirecek yeterli sayıda projede yer almamasıyla ve seçici olmasıyla eleştirilmesine rağmen Elizabeth Olsen'ın onunla film çekebilmiş olmasında yatıyor.



Jeremy Renner'den bahsetmeye başladığımızda aklıma ilk olarak tabi ki Aaron Cross karakterini canlandırdığı ve Bourne serisinde Bourne'suz tek film olma niteliğini taşıyan "The Bourne Legacy" geliyor. Kuşkusuz Jeremy Renner'ın ünlenmesi 2009 yılında "The Unusuals" adlı polisiye dizi önemli olsa da farkında olunsun veya olunmasın kariyerinde kilometre taşı niteliğinde bir yapımdır 2007 yılında Wood Hite karakteri ile rol aldığı "Korkak Robert Ford'un Jesse James Suikasti". Zaten sonrasında neredeyse bütün filmlerinde aksiyon ağırlıklı rollerde oynamıştır. Ardından sırasıyla The Town, Thor, Mission Impossible IV, The Avengers, The Bourne Legacy bunlardan sadece birkaçı... Elizabeth Olsen ile birlikte rol aldığı ilk film ise Wind River değil; "Avengers: Ege of Ultron".

*

Bu kadar bilgiden sonra artık filmimize dönebiliriz. Wind River, suç/dram/gizem türünde sınıflandırılmış bir film olarak geçiyor. Film, adından da anlaşılacağı gibi ABD'nin Wyoming eyaletinin Wind River Rezervasyonu'nda (Rezervasyon: Kızılderililer için ayrılmış bölgelere verilen ad) geçiyor. İzledikçe Kızılderililerin yaşadığı kültürel değişim sancılarını, bir ailenin çocuklarını faili meçhul cinayete kurban vermesi sonrası dağılmasını, FBI'ın bölgeye karşı olan ilgisizliğini, ABD'de hala daha Kızılderililere karşı bir ayrımcılığın olduğunu ve bunun yalnızca Kızılderili olmasıyla kalmayıp cinsiyetçilikle (ABD'de hala kayıp olan Kızılderili kadınlar ulusal istatistiklere dahil edilmiyormuş) de bezenmiş olması... Buna ek olarak polisiye işlerinin ne kadar tehlikeli olabileceğini ve bu yüzden tecrübenin emniyet güçlerinin can güvenliği için ne kadar önemli olduğu fikrini edilebildiğimiz gibi aynı zamanda da suçluların -devletin varlığının az hissedildiği yerlerde- daha cesur hareket edebildiğini görüyoruz. Başrolleri paylaşan Elizabeth Olsen'ı FBI Vegas şubesinden cinayeti çözmek için gönderilen acemi FBI ajanı; Jeremy Renner'ı ise daha önce kızını faili meçhul bir cinayete kurban veren bir baba ve aynı zamanda ABD Balık ve Vahşi Yaşam Hizmetleri'nde görevli tecrübeli bir avcı rollerinde seyrediyoruz.

*

İyi seyirler...