18 Mart 2021

18 Mart TCMB Faiz Kararı

Bir PPK toplantısı kararının açıklanacağı gün daha geldi çattı. Karar sabahına USD/TL 7.49 ile başladık.


Saat 14:00'da Merkez Bankası tarafından faiz kararı açıklanacak. 18 Şubat'taki faizleri sabit tutması sonrası piyasa beklentisi politika faizini 100 bps artırması yönünde.

Merkez Bankası'nın ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin en son (dün) yüzde 17.00 ile piyasayı fiyatlarken piyasadaki faizin an itibariyle yüzde 16.36 olması ve Türkiye'nin CDS priminin 315.36 olması bugünkü faiz kararını önemli kılıyor.
  • 100 bps veya daha fazla bir artırım yaparsa; dolar kuru  borsa 
  • 100 bps altı herhangi bir kararda; dolar kuru  borsa 
'FSEN' bakışının (faiz sonuç enflasyon neden) siyasi iktidar tarafından hala ara sıra dillendirilmeye devam ediyor. Ağustos ayında enflasyon %15.61 ile çift hanelerde olmayı sürdürüyor.



Bugünkü toplantıdan ne beklenmeli?


Temel olarak TCMB faizinin (%17.00) piyasa faizi (%16.36) ile CDS primi (%3.15) toplamından yüksek olması gerekir. Bunun nedeni piyasaya yön verenin merkez bankası olması gerekliliğindendir. O nedenle TCMB piyasayı ağırlıklı ortalama %17.00 faiz ile fonlarken piyasa faizi ile CDS primi toplamı %19.51 olarak oluştuğunu dikkate alırsak buna göre TCMB faizini indirecek esnekliğe sahip gözükyor. Hatta TCMB'nin %5 enflasyon hedefine ulaşması için Taylor Kuralı'na göre politika faizini 450 baz puan artırması gerekiyor.

Piyasanın beklentisi nedir derseniz BloombergHT'nin anketine göre piyasa 100 baz faiz artırımı bekliyor. Durum böyleyken herhangi bir faiz artırımı veya indirimi kararı yukarıdaki muhtemel senaryolarda da bahsettiğim reaksiyonlara neden olabilir.

Son verilere göre mevduatımızın ne kadarı dövizde?

28 Şubat 2020'de açıklanan merkez bankası verilerine göre vatandaşların ve kurumların hali hazırda yabancı para mevduatı 199.7 milyar dolardı.
26 Şubat 2021 verilerine göre ise 232.7 milyar dolara çıkmış durumda (yıllık değişim: %16.5).


Böylesine yüksek bir rakamın ortaya çıkmasında tasarruflarını dövizde tutma ihtiyacı ile alakalı bir tercih olduğu gibi 1994, 2001, 2009 ve 2018 gibi ekonomik krizler görmüş bir toplum olarak kolay kolay vazgeçilemeyecek bir enflasyondan korunma yöntemidir de aynı zamanda. Türkiye'de kültürel bir nitelik de taşıdığını söyleyebiliriz. 2020 yılında yaşanan covid-19 salgın krizi ise hem nakit tutma ihtiyacını hem de risk iştahını artırdı, diyebiliriz. 

Euro/dolar paritesi 1.1977 ile güne başladı. Bu neden önemli bir kur çünkü Türkiye ekonomisinin %65'i USD girdi maliyeti ile üretim yapıyor ve ihracatının yarısını da AB'ye yapıyor. Bu da firmaların kâr marjını direkt etkiliyor demek.

***